Eski Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan kendisi hakkında “parti değiştiriyor” tezlerine toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla reaksiyon göstererek yalanladı.
Bir periyot Ağrı Belediye Başkanlığı da yapan AK Partili Savcı Sayan, geçtiğimiz günlerde iktisat ile ilgili açıklamalarda bulunmuş ve hükümetin ekonomik siyasetini eleştiren tabirler kullanmıştı.
Sayan’ın bu açıklamaları sonrası ‘Savcı Sayan saf mı değiştiriyor’ yahut ‘muhalefet ağzıyla konuşuyor’ üzere tabirler toplumsal medyada epey fazla lisana getirilmişti. Ortaya atılan bu tezlerin akabinde Savcı Sayan, toplumsal medya hesabından bir paylaşımda bulunarak reaksiyon gösterdi. Sayan yaptığı paylaşımda şu sözlere yer verdi:
SATMAK VE İHANET OLMAZ
“Ne vakit bir yerde yanlış yapmaya çalışan birilerini uyarmaya çalışsam, uğruna siyaset yaptığım, Ülkem için gerekli ikazları yapsam, pusuda bekleyen birileri çabucak “gemiyi mi terk ettin” “makam mı istiyorsun” üzere kendilerine yakışan ucuz ve kolay şeyler yazıyorlar. Alışılmış bunların hepsine tane tane yanıt vermeye vaktim olmadığı için topluca bu trollere buradan karşılık yazmak istedim. Bakınız lağımdan beslenen troller,
Ben Savcı Sayan’ım. Asil bir ailenin evladıyım, Hayatı boyunca dostlarını satmamış, etrafı tarafından yiğitliği ve Mertliğiyle nam salmış Merhum Dilaver beyin oğluyum.. Bu türlü bir ailenin evladının fıtratında satmak ve ihanet olmaz, olamaz, Olabilemez ve de olmamalıdır.. Biz, mertçe çatışırız. Mertçe savaşırız. Mertçe yeneriz. Mertçe yeniliriz. Yetiştiğim tabiatın bir sonucu olarak mizacımda sertlik vardır. Bu yanlışsız fakat, mayamda namertlik yoktur .Ben babamın vasiyetlerine ikazım..
BAKIN LAĞIM FARELERİ…
“Safkan atların yerine Eşekleri bağlamayın, lafını hiç unutmadığım için Siyasette başkanları çok önemserim. Dolayısıyla ben sınıf başkanı bile olamayacakların peşine takılmadım, takılmam. Merhum Baykal’a ve Erdoğan’a bakarsanız bu unsurlu duruşumu anlarsınız..
Diyeceksiniz ki; gemiyi terk etmem diyorsun, ancak CHP’yi terk ettin. Bakınız sayın lağım fareleri, sizin karakterinize ve size misal beşerler, daima sayın Bayka’lın kaptanlığını yaptığı CHP gemisinin altını yıllarca kemirdiler, Gemi aşınmayınca kaptanına suikast yapıp esir aldılar, kaptanı esir alınca gemide olanlara “teslim olun” dediler.
Ben ve benim üzere parmakla sayabileceğim bir kaç kişi teslim olmaktansa, boğulalım daha âlâ diyerek denizin ortasında suya atladık. Teslim olmadık. Yüzdük karaya çıktık. Karada bizi, içerde ve dışarda sizin gibilerle çaba etmiş,esir düşmemiş,onların başını eze eze buralara gelmiş öbür bir muzaffer kaptan karşıladı. Bağrına bastı bizi, onlara yem etmedi. Bu muzaffer kaptan her vakit “Dünya beşten büyüktür” diyen Recep Tayyip Erdoğan’dı. Ben CHP’de hem gençlik kolları, hem de ana kademede en alttan başlayarak, ilçe Başkanlığı, il Başkanlığı parti meclisi, üyeliği MYK üyeliği ve genel lider yardımcılığı yapmış birisiyim. İki cephedeki başkanları ve siyasetlerini yeterli bilirim..
ERDOĞAN’A SADAKAT BORCUMUZ VAR
Geçmişte şahsına yaptığımız hakaretlere karşın, batan gemiden bizi alıp bağrına basan Sayın Erdoğan’a sadakat ve gurur borcumuz vardır. Ben daha evvel de söyledim Erdoğan‘la ile mevti, zindanı ve sürgünü göze alarak siyaset yapan birisiyim. Bu saydığım üç şey de benim için ödüldür. Ben Erdoğan’a ihanet etmem. Reisin kaptanı olduğu geminin altını kemirmem. Lağımdan beslenmiyorum besinim dürüstlük, menzilim dostluktur. Ancak kişiliğini gerçek karakterini, Sinsiliğini gizlediğini sanan, sayın Erdoğan’ın sayesinde bir yerlere gelmiş, başındaki planları devreye sokmak için sinsi planlar kuran, Erdoğan düşmanları bilin ki; Reisin neferleri olarak size bu fırsatı vermeyeceğiz. Sizi her bahiste uyarmaya devam edeceğiz. Erdoğan’a ve hükümete tuzak kuran birilerini gördüğümüzde, ya da farkettiğimizde bu tuzağı kuranları ifşa etmez ve uyarmazsak, demek ki bizler de, bu tuzağa ortağız.“